Quantcast
Channel: Alev Geziyor
Viewing all 347 articles
Browse latest View live

Film Önerisi "Avcı:Kış Savaşı"

$
0
0
 Bugün (22 Nisan Cuma) Türkiya'de vizyona giren Charlize Theron, Chris Hemsworth, Emily Blunt ve Jessica Chastian'ın paylaştığı Avcı:Kış Savaşı (The Hunstman: Winter War) filmin ön gösterimi çarşamba günü yapıldı. Filmin hikayesini ben çok sevdim. Aslında “Pamuk Prenses” hikayesinin başı. Film masal kökenli olmasına rağmen aslında yetişkin filmi. Sahneler güzel, filmdeki kadınlar çok hoş, görsel şöleni yüksek bir film.  Hafta sonu için ya da hafta içi anne-baba saati yapmak için planınıza dahil edin derim :) 



Tür: Epik Aksiyon-Macera
Oyuncular:Chris Hemsworth, Charlize Theron, Emily Blunt, Jessica Chastain, Nick Frost, Sam Claflin, Rob Brydon ve Jessica Chastain
Yönetmen: Cedric Nicolas-Troyan
Yazarlar:Evan Spiliotopoulos ve Craig Mazin


Theron, iyi kız kardeşi Freya’ya (Blunt) ihanet eden kötü kraliçe Ravenna rolünde. Revenna ihanetiyle Freya’nın sahip olduğundan haberdar olmadığı buz gücünü ortaya çıkarır ve kalbini sevgiye karşı dondurur. Kuzey’deki bir krallığa çekilen Freya, koruyucuları olarak Avcılardan oluşan ve tek kuralı içlerinden kimsenin birbirine aşık olmaması olan bir ordu yetiştirir.

İki kraliçe arasında hükümdarlık savaşı tırmanırken, aralarında duran kahraman, Freya’nın en seçkin Avcısı Eric’tir (Hemsworth). Eric, kalbini ele geçiren tek kadın olan savaşçı Sara (Chastain) ile birlikte Freya’ya kız kardeşini yenmesi için yardım etmelidir. Yoksa Ravenna’nın kötülüğü sonsuza dek egemen olacaktır.








Edirne

$
0
0
Epey olmuştur Edirne'ye gitmeyeli. Geçtiğimiz hafta sonu arkadaşlardan "gelin hadi Edirne'ye ciğer yemeye" teklifi karşısında hiç düşünmedik bile.. Pazar sabah saatlerinde Tekirdağ'da kahvaltımızı yapıp çıktık yola. Yolculuk benim için 3 kız ile başladı :)

kara tren Edirne

Yolculuğa alışık bizimkiler ama biz genelde gece uyuduklarında yola koyulduğumuz için "hadi geldik mi?" soruları bu kez erken başladı. Neyse ki "Hadi uyuyun ki Edirne'de gezerken yorulmayın" sözümüzü dinleyip biraz kestirdiler.
Edirne'deyiz artık. İlk durak Meriç Köprüsü'nden geçip nehir kıyısında soğuk birşeyler içmek oldu...

Meriç Nehri

Sonra Karaağaç' gittik. Meriç Nehri aslında Türkiye-Yunanistan sınırını oluştururken, Karağaç bölgesi suyun öteki tarafındaki tek Türk toprağıdır. Lozan Barış Antlaşması ile savaş tazminat olarak Türkiye'ye geri verilmiştir. Karağaç'ta yer alan ve 1972 yılına kadar tren istasyonu olarak kullanılan bina, bu tarihten sonra Trakya Üniversitesi'ne devredilerek üniversitenin çeşitli birimlerini barındırmış ve sosyal tesisler olarak da kullanılmıştır. Günümüzde Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılmaktadır. Buradaki kara tren ile her gidişimde fotoğraf çekilmişimdir. Ama bu kez çocuklarla gidince çok daha anlamlı ve eğlenceli oldu...

Karaağaç

Edirne

Karaağaç

Ve artık iyice açlık bastırınca Edirne merkeze yöneldik. Daha önceki gidişlerimizde Ciğerci Kazım'da yemiştik bu kez her yerin kalabalık olmasından dolayı ilk oturabildiğimiz yere oturduk. Ben ciğer yemediğim için çok da yorum yapamayacağım ama eminim hepsinin lezzeti aynıdır. Bir de siz siz olun akşam üstü saatlere bırakmayın yemek yeme işini. Yoğurt, çorba bitmişti :( Ciğer tabii ki vardı...

Edirne

Ve artık ertesi gün çocuklarımız okullu olunca çok geçe kalmadan İstanbul yoluna koyulduk...

Peki başka neler yapılır Edirne'de;

*Selimiye Camii; Mimar Sinan'ın ustalık eseri olan bu camiyi mutlaka ziyaret edin. Daha önceki gidişlerimde hep gitmiştim. Hem içi hem avlusu oldukça etkileyici.

*Üç Şerifeli Camii; Selimiye'den sonra en güzel camiidir. Mimarisi sadeliği gerçekten müthiş.

*Ali Paşa Çarşısı; İstanbul'daki Mısır Çarşısı'nın aynısı ama daha küçüğü diye düşünün. Gayet temiz, esnaf güler yüzlü, tarihi hissedebiliyorsunuz.

Edirne

Bir de Kavala Kurabiyesi'nin Edirne'deki versiyonu Keçecizade veya Arslanzade kurabiyecilerinde var. Mutlaka alıp tadın. Ben hala o Kavala'da aldığımız tadı yakalayamadım o ayrı :)

“OKUYAN KOALA” Çocuk Gelişimi ve Psikoloji Kitapları

$
0
0
Amerikan Psikoloji Derneği onaylı, dünyanın en çok okunana çocuk gelişim ve psikoloji markası "Okuyan Koala" annelerin yeni rehberi olacak. Okuyan Us yayınevi bünyesinde yayın hayatına başlıyan "Okuyan Koala", çocuk psikoloğu Petek Halman rehberliğinde Mayıs ayı itibariyle raflardaki yerini alacak... Adaptasyon çalışması titizlikle yapılıyor ve Petek hanım kitaplardaki tüm detaylarla  tek tek ilgileniyor.



Çocukların farklı gelişim dönemlerinde karşılaştıkları sorunları büyük meseleler haline dönüşmeden nasıl çözümleyeceklerini, birbirinden eğlenceli hikâyelerle sunarken, onların konuşmakta en zorlandıkları konularla bile rahatça temas edebilmelerine olanak sağlayan Okuyan Koala, uyku ve tuvalet eğitiminden, okulun ilk günü kaygılarına, ödev yapma alışkanlığından, sınıf arkadaşlarıyla iletişime kadar bir çok konuda çocukların doğru bir şekilde gelişmesi için annelere yol gösteriyor.


Dünyada satış rekorları kıran, anne ve çocuklarının en büyük sorunu olan uykuya dalma problemini çözen“Uyumak İsteyen Tavşan”, tuvaletini yaparken korkan çocuklar için “Kaka Yaparken Acıtıyor!”, çocukların ödev yapması ve düzenli olması için yol gösteren “Annie’nin Planı” ve birbirini şikayet edip duran domuzcukların hikayesini anlatan “Öğretmenim Johathan Kağıdımı Yırttı” isimli serinin ilk 4 kitabı ile raflardaki yerini alan “Okuyan Koala” çocuk kitapları; çocuklara bir arkadaş, ebeveynlere bir danışman, eğitimciler ve çocuk ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlar için de referans kaynağı olmayı hedefliyor.

Zeyland ile Anneler Günü

$
0
0
Her yıl Mayıs ayının ikinci pazarı kutlanan "Anneler Günü" için sayılı günler kaldı. E madem sayılı günler var güzel de bir hediye seçeneği sunayım size... Ben çok sevdim :)



Zeyland'da bu yıl anne-kız ya da anne-oğul pijama takımları var. Ben görür görmez kendime erken anneler günü hediyesi aldım bile. Hem de iki farklı takım. 


Sonra da geçtik kamera karşısına babamıza poz verdik.. 


Sınırlı sayıda üretilen pijama takımlarını kaçırmayın derim. Hemen en yakın bir Zeyland mağazasına uğrayın ya da www.zeyland.com.tr adresini ziyaret edin.





Euromelanoma Deri Kanserleri Tarama Kampanyası başlıyor 02-06 Mayıs 2016

$
0
0
Mayıs ayının ilk haftası “Deri Kanserleri Farkındalık Haftası”. Euromelanoma ve Eau Thermale Avène’in ana sponsorluğunda gerçekleştireceği “Euromelanoma Deri Kanserleri Tarama Kampanyası” halkın deri kanserine karşı bilinçlendirilmesini amaçlıyor. Bireylerin kanser riski taşıyıp taşımadığını öğrenebilmesi için Türkiye’nin bir çok ilinde üniversite hastanelerinde ücretsiz muayene imkanı sunuyor.


2-6 Mayıs tarihleri arasında Türkiye'nin çeşitli illerindeki 26 üniversite hastanesinde yapılacak olan ücretsiz deri kanseri, ben taramasının tanıtımı için yapılan basın toplantısında Euromelanoma Türkiye Koordinatörü ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nahide Onsun, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Murat Borlu katıldı.


Euromelanoma Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Nahide Onsun, bu kampanyayla amaçlarının toplumu deri kanserlerine yönelik bilgilendirmek ve bu anlamda farkındalık düzeyini artırmak olduğunu dile getirerek, erken tanının bu kanser türünde de çok önemli olduğunu aktardı ve toplantıya katılan ve erken tanı ile tedavisi gerçekleşen hastalarından Ahmet Kanlıkılıçer’i örnek gösterdi.

Ozon tabakasının incelmesiyle yeryüzüne daha fazla zararlı ışının ulaşmasının bu kanser türünün en önemli nedenleri arasında yer aldığını aktaran Onsun, şöyle devam etti: "Ultraviyolenin en önemli hasarı güneş yanıklarıdır. Çocukluk yaşında geçirilen güneş yanıkları DNA hasarına sebep olduğu için, çocuk ve gençlerde güneş yanıklarını önlemek için çok dikkatli olmamız gerekiyor. Her geçirilen güneş yanığı riski katlayarak artırıyor. Kanserli lezyonlar, yüz, boyun, sırt ve kol gibi derinin güneşe (UVA ve UVB) daha çok maruz kalan kısımlarında görülür. Bu yüzden çocukları koruyabilmek için özel bir bakım uygulanmalıdır. Çocukluktan itibaren güneşten mutlaka korunmalı ve yüksek faktörlü güneş koruyucuları kullanmalıdır. Derimizde olan her şeyi gözleyebiliyoruz. Dolayısıyla gözümüzün önünde gelişen şeyi tanımamız, en azından şüphelenmemiz ve bir uzmana gitmemiz mümkün. Bizim en önemli amacımız da bu erken değişikliği fark eden hastanın, erken tanı için mutlaka bir deri hastalıkları uzmanına başvurmasıdır. Erken tanı alan deri kanserleri basit, ucuz, zahmetsizce yöntemlerle tamamen tedavi edilebiliyor. Ancak geç kalınan olgularda ne yazık ki bu mümkün değil. Deri üzerindeki güneşin etkileri daha çok 40 yaşının üzerinde görülür. Ancak son zamanlarda gençlerde de arttı. Özellikle solaryum alışkanlıkları, çok fazla güneş altında kalmak gibi durumlar daha fazla melanom görülmesine sebep oluyor. Şu anda genç yaş grubunda en sık görülen ikinci deri kanseri melanomdur. Ayrıca dövme de deri kanseri için önemli bir risk faktörü olabilir." dedi.

Euromelanoma, 1999 yılında Belçika’da başlatılan ve zaman içinde tüm Avrupa ülkelerinin katılımıyla genişleyen, halkı deri kanserleri konusunda bilgilendirmeyi amaçlayan bir Avrupa projesi. Biz Türkiye olarak,  Euromelanoma projesine 2013 yılı itibarıyla katılmış bulunmaktayız.

Toplumda giderek artan deri kanserlerinin tedavisi erken tanı ile mümkün olduğundan bireylerin farkındalığı son derece önemli. Deri kanserleri diğer organ kanserlerinin aksine göze görünen kanserlerdir. Çünkü derideki değişiklikler farkedilebilir ve kanser yayılmadan durdurulabilir. Gün geçtikçe artan deri kanserleri hakkında doğru bilgilere ulaşmak, aileleri ve özellikle çocukları deri kanserlerinden korunma konusunda bilgilendirmek çok önemli.   

Kimler risk grubunda?
Herkeste görülebildiği gibi, 50 yaş üstünde olan ve uzun süreli yoğun güneş ışınlarına maruz kalan kişilerde daha sık görülmektedir.Ailesinde deri kanseri olanlar genetik olarak daha fazla risk taşırlar. Mavi gözlü, kızıl ya da sarışın, güneşte kolaylıkla yanabilen ya da bronzlaşması zor olan açık tenli ve çilli insanlar deri kanseri için en çok risk taşıyan insanlardır. Çocukluktaki yüksek güneş maruziyeti ilerde olabilecek deri kanseri oranını arttırır. Mesleki olarak (denizciler, çiftçiler inşaat işçileri vs.) ve tatil amaçlı veya bronzlaşmak için solaryum kullananların riski daha fazladır.

Koruyucu kıyafetler giymek, yazları sabah 11.00 ile öğren 15.00 saatleri arasında (UV ışınlarının zirve yaptığı saatler) direk güneş ışığından kaçınmak ve gölgede oturmak, yüksek faktörlü güneş koruyucular kullanmak en çok tavsiye edilen UV korumasıdır.

Kanserli lezyonlar dikkatle tespit edilebilir.
Çocukluktan beri var olan benlerde değişimlere dikkat edilmeli ayrıca yeni bir bene benzeyen leke çıktığında doktora başvurmalıdır.Benler için dikkat edilmesi gerekenler; büyüklük, renk ve şekil değişimleri, diğerlerinden daha farklı görüntü, asimetrik şekil, pürüzlü ve pul pul doku… Bazen göremezsiniz fakat lezyonları hissedebilirsiniz, benin üzerinde iki ya da daha fazla renk olması (açık/koyu kahverengi, siyah, kırmızı vb), kaşıntılı, kanamalı ve sulantılı, parlak görünümlü,  çapı 6 mm’den büyük, yaraya benzeyen ancak iyileşmeyen görüntüler deri kanserinin işaretleri olabilir.

Şüpheli bir ben sadece ağrılı olmadıği için zararsız olduğunu düşünmeyiniz. Kanserli lezyonların hepsi ağrılı olmak zorunda değildir. 

Kampanya kapsamında belirlenen illerde yapılacak etkinlikler ilanlar aracılığı ile veya basın yolu ile duyurulacak. Ayrıca Euromelanoma internet sitesinden deri muayenesi ile ilgili bilgilere, deri kanserlerinin resimlerine, korunma yöntemlerine ulaşabilmek ve söylentilere değil doğru bilgilere ulaşabilmek mümkün.

online randevu için: www.euromelanomaturkiye.org

Hep Prenses Havası...

$
0
0
Bütün kızlar mı böyle benimkiler biraz abartı mi bilmiyorum ama evde hep bir prenses havasında dolaşıyoruz. Neyse ara ara tabii ki eşofman, tayt gibi rahat kıyafetler giyiyorlar ama elbise her zaman ilk tercihleri...

prenses elbise

Hele böyle prenses elbiseleri olunca evde her an her dakika dolaşabiliriz. Boşuna prensesimiz demiyoruz onlara :)

prenses elbise

Elbiselerimiz için instagramdan RapunzelTasarım'a teşekkürler...

Rapunzel tasarım

Bu da ayrı bir mesele aslında bir yerde okumuştum "kızlarınıza 'prensesim' diye hitap etmeyin" diye. Kraliyet soyundan mı geliyorsunuz da ona prenses diye hitap ediyorsunuz gibi bir şeydi. Ben bu seslenmeyi onun egosunu şişirmek için hitap etmiyorum ki. Bana prenses gibi geliyor ben de 'prensesim' diyorum. Ki her saniye prenses diye hitap etmiyorum.

Rapunzel tasarım

Neyse işte benim prenseslerim :) 


elbiseelbise


Rapunzel tasarımRapunzel tasarım


Tüm Unutkan Anneler’in Anneler Günü kutlu olsun!

$
0
0

Anneler Günü geldi çattı… “Hep daha iyisi” diyerek bebeklerin ve annelerin isteklerine her zaman en iyi şekilde cevap veren, Türkiye’nin yeni bebek bezi ve ıslak havlu markası Sleepy, Unutkan Anneler’e teşekkür ederek onları unutmadığını gösterdi.

Bir zamanlar uyku kelimesini en sıcak kelime olarak tanımlayan, %50 indirimleri ve yeni sezon çantaları kaçırmayan, en son çıkan filmlere en önce giden, yemek keyfinden asla ödün vermeyen, küçük bir temizlikten sonra bile en az 3 saat dinlenen ve fönsüz dışarı adımını atmayan ama bir gün, dünyalarını değiştiren o büyük mutluluk ile birlikte dünyaları unutan tüm Unutkan Anneler’in Anneler Günü’nü büyük bir coşku ile kutladı.

Kendilerini çocuklarına adaya Unutkan Anneler’i unutmayan Sleepy, Anneler Günü için özel olarak hazırladığı ajandası ile de tüm annelerin kalbini çalmayı başardı. #unutkananneler hashtag’ini kullanarak Instagram ve Twitter sayfalarında paylaşımda bulunan ve Mayıs Ayı boyunca market.sleepy.com.tr adresinden alışveriş yapan herkese dağıtılacak bu ajanda ile tüm bir yıl mutluluk ve bol bol gülümsemeyle geçecek.

http://www.unutkananneler.com/

Sleepy, en sevdikleri pastanın son dilimini her zaman çocuklarına ayıran ve gerçek sevginin ne anlama geldiğini varlıklarıyla kanıtlayan Unutkan Anneler’e “İyi ki varsınız…” diyor ve kalpten bir teşekkür gönderiyor.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Mini Mini 1'lerin 23 Nisan Gösterisi

$
0
0
Aysu iki sene okul öncesi okula gitti ve her yıl tabii ki 23 Nisan kutlamaları oldu. Ama bu birinci sınıf bir ayrı. Okulun tüm ilk ve orta sınıf öğrencileriyle beraber hepsinin ayrı ayrı hazırlandığı güzel bir gösteri vardı bu yıl. Okulun bahçesinde kurulan sahnede tüm sınıflar sahne aldılar.

Atatürk


1. sınıflar müzik öğretmenleri eşliğinde çok güzel şarkılar hazırlamışlardı... Bende bir heyecan, gözyaşları :) Sonra da Aysu neden hep ağlıyor, tabii ki bana çekmiş :)

23 Nisan gösteri

Aysu'lar da ilk sahne aldıkları için sonrasında onlar da bizim aramıza katılıp abla ve abilerini heyecanla izlediler... Her sınıf ayrı ayrı gösterisini sergiledi.

23 Nisan gösteri

Aslı ise heyecanla o da izledi büyüklerini :)

23 Nisan

23 Nisan

23 Nisan

Electrolux UltraSilencer ZEN ile Sessizliği Dinleyin

$
0
0
Hani komşular rahatsız olmasın diye akşam elektrikli süpürge açılmazdı ya artık o devir bitti. Günümüz teknolojisi ile çok sessiz çalışan elektrikli süpürgeler var. Hem de o kadar sessiz ki makinenin motor aksamından gelen sesi duyabilmeniz için kulağınızı makineye yaklaştırmanız gerekebilir. Hal böyle iken en'leri yaşamayı sevenlere tavsiyem ise ElectroluxUltraSilencer ZEN serisi! Çünkü bu dünyanın en sessiz elektrikli süpürgesi. Sadece 58 dB yani fısıltı ses seviyesinde. 
elektrikli süpürge

Bu arada performanstan ödün vermeden gürültüyü azalttığı için hem halıda hem de sert zeminlerde yüksek performanslı toz toplama sağlıyor. Üstelik bu söylediklerimi sadece 700W gibi çok düşük enerji harcayan çevre dostu enerji tasarrufuna sahip son teknoloji Ecodesign motoru ile yapıyor. Düşünsenize eskiden kadınlar kendi aralarında süpürge makinelerini watt güçleri ile kıyaslarlardı. Seninki 2000W, ben yeni aldım 2400W.  Şimdilerde aynı performansı sadece 700W ile alabiliyorken hem doğayı hem de cebimizi daha fazla yormanın bir anlamı kalmamıştır. Yani Sessiz çalışan ve enerji tasarruflu elektrikli süpürgelerin performansının düşük olacağına dair efsane, ElectroluxUltraSilencer ZEN ile tarihe karıştı :)

elektrikli süpürge

UltraSilencer ZEN, güçlendirilmiş motoru, yenilikçi ve ses yalıtımlı hortumu, geliştirilmiş ağız kısmı ve son teknolojiyle donatılmış yalıtım materyalleriyle kullanıcıların daha sessiz süpürme ihtiyacını tam anlamıyla karşılıyor. Süpürgede bulunan hava temizleyiciler ise temizlik sırasında Zen deneyimini garanti ediyor. 

elektrikli süpürge

Tam da bu bahar mevsiminde artan alerjiler için de birebir bir elektrikli süpürge. Electrolux’ün bu ürünü Allergy Plus filtre sistemi sayesinde  A sınıfı mükemmel hava temizliğini garanti ediyor. 
elektrikli süpürge

Bir diğer sevdiğim özelliği ise 12 metrelik süpürme alanı. Yani kabloyu taktığınız odadan 12 metre uzaklıktaki diğer odaya kablo çıkarma derdi olmadan ulaşabiliyorsunuz. Artık odalar arası prizden tak çıkart derdim kalmadı :) Ayrıca Hareket Kontrol Sistemi yumuşak ve kolay bir manevra kabiliyeti sağlıyor. Benim gibi çekiştirip süpürge gelmeyince etrafa vurduranlara için düşünülmüş kesin :)

Angry Birds 13 Mayıs'ta Sinemalarda

$
0
0
Hafta sonu bizim kızlar Aysu ve kankası Tuğçe yine çok eğlenceli bir gün geçirdiler... McDonald’s, 13 Mayıs’ta vizyona girecek ‘Angry Birds Filmi için özel bir gala düzenledi. Çocuklar, gala öncesi düzenlenen eğlenceli etkinliklerle tam bir Angry Birds çılgınlığı yaşadı. İşte bu çılgınlıkta bizim kızlar da vardı. Benim o güne farklı bir planım olunca Aylin’im benim yerime Aysu’yu da aldı ve kızlar ile Angry Birds filminin galasına katıldı. 



Yüz boyama, greenboxta Angry Birds ile fotoğraf çektirme ve mobil oyunlar gibi etkinliklerin yanı sıra çocuklar, boyama köşesinde hayal dünyalarını özgürce resimlere dönüştürdü. Bzim kızlar tam bir Angry Birds olmuşlardı :)


Çılgın Kuşlar Happy Meal menülerinde
Yönetmenliğini Clay Kaytis ve Fergak Reilly’nin yaptığı ‘Angry Birds Film’, 13 Mayıs’ta vizyona girecek. Filmdeki 8 karakterin oyuncakları da McDonald’s’ın Happy Meal menüleri ile birlikte çocuklara hediye edilecek.


Yüce Kartal, Red, Ter, Chuck, Bomba, Yargıç, Stela ve Tilda’nın fırlatma oyuncakları ile çocuklar bu sefer sanal olmayan bir ortamda Angry Birds oynama şansına sahip olacak.
McDonald’s, bir ay boyunca Happy Meal’in yanı sıra birçok renkli etkinlik ile de çocuklara tam bir Angry Birds şenliği yaşatacak. Dijital platformlarda uygulanacak çift ekran uygulaması ile çocuklar, ellerindeki telefon ile mcdonalds.com.tr sitesinde beliren Angry Birds karakteriyle duvarları kıracak. Oyuna, QR kod okutarak ulaşan çocuklar, eğlenceli ve yenilikçi bir dijital deneyim yaşayacak.
Angry Birds çılgınlığına McDonald’s çalışanları da katılacak. Seçili restoranlarda Angry Birds şapkası ve tişörtü giymiş ekip üyeleri misafirleri karşılayacak.

Güneş Kremi Mevzusu

$
0
0
Lise ve üniversitenin ilk senelerinde hatırlıyorum da sabahtan akşama kadar güneş altında bronzlaşıcaz diye güneşlenirdik. Çok da güzel bronzlaşırdık. Ama ne zaman ki Dermokozmetik dersi almaya başladım o zaman bilinçlendim.


Güneş dünyamız üzerindeki hayatın devamını sağlayan çok önemli bir ışık kaynağıdır, ama son yıllarda ozon tabakasının incelmesi nedeniyle güneşten dünyamıza ulaşan zararlı ışınlar artmıştır.  Bu nedenle güneşin istenmeyen, zararlı etkilerine karşı önlem almak kaçınılmaz olmuştur...

Güneşten korunmak için alınması gereken ilk önlem fiziksel olarak güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmamak. Özellikle saat 11.00-16.00 saatleri arasında kesinlikle güneşe çıkmamak gerekir. Giysi, güneş gözlüğü gibi fiziksel koruyucular da şart...

3 yaş altındaki çocuklar gölgede kalmalıdır, sadece sabah veya akşam, güneş ışınları dünyamıza eğik olarak ulaştığı dönemlerde güneşe çıkabilirler. 6 ay altındaki bebeklerde kolları ve bacakları örten kıyafetler seçilmeli. Özellikle çocuklar için geniş kenarlı şapka kullanılmalıdır.

Güneş ışınları UVA ve UVB ışınları içerir. UVB ışınları daha çok yaz günlerinde dünyamıza ulaşır ve cilt kanserine sebep olan yüksek enerjili ışınlardır. UVA ışınları ise mevsim fark etmeden her zaman dünyamıza ulaşır ve ciltte lekelenme, kırışıklıklar ve  yaşlanma gibi daha geç dönemde kendini gösteren sorunlara sebep olan düşük enerjili ışınlardır. Güneş ciddi şekilde yaşlanma meydana getiriyor. Güneş ayrıca, gözün merceği olan lens kısmında enflamasyon oluşturarak katarakta neden olabilmektedir. 

Vücudumuzun D vitamini sentezleyebilmesi için en büyük kaynak güneştir. Ama güneşe maruz kalma süresi haftada 3 gün 10-15 dakika olmalıdır, bu süre yeterlidir. Çocuklar için sabah veya akşam saatleri tercih edilmelidir. 

Diyelim fiziksel olarak güneşten korunduk, ama güneş ışınları her zaman bizimle. Diğer saatlerde veya dışarıda olmamız gereken zararlı saatlerde ise mutlaka güneş kremi kullanmak gerekir. Güneş koruyucu kremler mutlaka UVA ve UVB'ye karşı etkili olmalıdır. Güneş kremlerinin koruyucu etkisi 2-3 saattir, gün içinde sık sık kullanmaya özen gösterilmelidir. Güneşe çıkmadan yarım saat önce ve bolca sürmek gerekir. Eğer terleme çoksa  veya havuza denize girildiyse güneş kremini tekrarlamak gerekir.  Bir de unutmamalıyız ki güneş kremini yaz kış kullanmak gerekmektedir...

Şimdi artık hem anne, hem de eczacı anne olarak kızlarım için güneşten korunmaya çok önem veriyorum. Peki çocuklar için kullanılan güneş koruyucularda nelere dikkat etmeliyiz..

Kimyasal koruma sağlayan kremleri, son derece kompleks kimyasallar içermektedir. Deri bu kimyasalları emer ve emilen kimyasallar, güneşe karşı bir kalkan oluşturur. Ama kimyasallar da vücuda girmiş olur.  Fiziksel koruma sağlayan güneş koruyucular ise mineral içeren koruyclardır. Bu koruyucular deri tarafından emilmez. Cildin üzerinde, örtü gibi bembeyaz bir tabaka oluşturup bu tabaka da güneş ışınlarını bir ayna gibi geri yansıtır. Üçüncü grup ise organik kimyasal filtreler ilk ikisinin karışımıdır. UV ışınlarını yansıtırlar ve emerler, fakat kimyasal filtrelere göre spektrumları daha geniştir ve UV ışınlarına karşı daha etkin bir koruma sağlarlar. Ayrıca ışık etkimez olmaları ve cildin yüzeyinde kalmaları nedeniyle bebek cildi korumasına uygundur. Uzmanlara göre 3 yaşın altındaki çocuklarda organik ve mineral içerikli güneş kremleri kullanmak gerekir. 

Yazlık Sezonu Açıldı

$
0
0
Yazlık sezonunu bu sene erken açtık. Hem tadilat işleri, hem havalar da güzel olunca dün yeni geldiler İstanbul'a. Aslı da anneanne dede ile yazlıkta e biz de hafta sonları gidiyoruz.



Aysu ise bir an önce okullar kapansın da gitsin diye sabırsızlanıyor.


Çocuklar pek mutlu yazlıkta olduklarında, doyasıya eğlenip coşuyorlar...


Geçtiğimiz hafta sonu hem anneler günü olunca böyle şirin şirin fotoğraflar da çekildik... Bana karanfiller verdiler...


Sonra da açılmayan havuzumuza gidip bari denize karşı bir ayaklarımı uzatayım dedim. Ayakkabılarım da "Ayakkabı Dünyası"ndan anneler günü hediyem :)


İşte böyle bir pazarı bitirip yeni hafta derken bu hafta sonu da gelmiş bile...



AslıGeziyor ile Londra Paris

$
0
0
Alev Geziyor dedik, gezdim dolaştım hala da yetmiyor yeni gezi planları devam ediyor. Sonra bu gezi sevdasını Aysu'ya bulaştırdım. Onunla da geçen yıl Paris, 3 ay öncesi de Londra'ya gittik. Eee Aslı demez mi "ben de gitseydim keşke". Babamız dayanamadı ve Aslı için de güzel bir rota belirledi. Aslı Londra ve Paris'i  tek bir gezide birleştirmiş olacak. Biz yola çıktık bile...

Gezi detaylarımız için;
instagram--- alevgeziyor
snapchat---alevgeziyor

Neutrogena CC Krem

$
0
0
Geçtiğimiz hafta katıldığım davette  Neutrogena’nın yeni CC kremini tanıdık. BB kremlerden sonra devir CC krem diyoruz ve ne olduğunu siz aktarıyorum…

Neutrogena CC krem

Neutrogena , ciltteki lekeleri, izleri düzeltmeye yardımcı olurken, ciltteki kusurları kapatan ve cilt tonunu eşitleyen Correct and Perfect Serisini geliştirdi. Neutrogena  Correct & Perfect Serisi CC Krem, tek adımda cildi düzeltmeye yardımcı olurken, ciltte önceden oluşmuş leke, iz gibi kusurları anında kapatıyor.


CC krem

Patentli MICROCLEAR teknolojisi içeren yağsız, su bazlı formülü sayesinde önceden oluşmuş leke ve iz gibi kusurları temizlemeye yardımcı oluyor. Cildin nefes almasına olanak sağlayan, hafif kapatıcı özelliği sayesinde CC Krem, cilt tonunu ile uyumlu şekilde çalışarak leke, kızarıklık ve izleri etkili şekilde kapatıyor. Günden güne, makyajsız bile daha temiz ve güzel görünen bir cilde kavuşturuyor sizi. 

basın daveti

YENİ OrkidSensitive

$
0
0
Hepimiz şımartılmayı hak etmiyor muyuz? Bence evet... Biz de geçen hafta katıldığımız Orkid Sensitive etkinliğinde İletişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Hande Akın ile kendimiz nasıl şımartabileceğimizden bahsettik. Gözlerimiz kapatıp eskilere daldık, geçmişimizdeki minik kıza gittik, duygulandık. 

orkid sensitive

"Kendine değer veren kendini tam olduğu haliyle kabul eden ve seven kadınlar, genç kızlar yaşama daha pozitif bakabilirler.Yaşamda kendilerine güvenli olur ve yaşadıklarının her zaman olumlu tarafını görmeyi seçebilirler.Hayata pembe gözlüklerle, pozitif bakmak; düşüncelerimizle yaşamımızı yarattığımızı kabul edersek sihirli bir değnek gibi" dedi Hande hanım.  Yani kendimizi şımartmak için öncelikle kendimize değer vermekle başlıyoruz. 

davet

Çoğu kadın özel günlerinde kendini hassas hisseder, bu oldukça doğaldır. Çünkü bu dönemlerde kendi duygularımızı derinden hissetmeye daha meyilli oluyor, daha fazla konfora ihtiyaç duyabiliyoruz.  Bu dönemlerde sevdiğiniz bir müziği dinleyerek, sıcak kıyafetler giyerek ve egzersiz yaparak rahatlayabilirken, sizi rahat hissettirecek bir ped ile özel günlerinizde de rahatlığa ulaşabilirsiniz. YENİ OrkidSensitive de özel günlerinizde pamuk gibi* yumuşak bir dokunuş sunarak rahat ve konforlu hissetmenize yardımcı oluyor.
Yeni OrkidSensitive, yumuşak ve konforlu kanatları sayesinde kadınların rahat hareket etmelerini sağlıyor,içerdiği sıvıyı hapseden tanecikler ise sıvıyı merkezde hapsediyor ve gün boyu koruma sağlıyor. Böylece kadınlar en hassas dönemlerinde bile kendilerini rahat ve ferah hissediyor. Pamuk gibi* yumuşak üst düzeyiyle cildinize hassas bir dokunuş sunan ve dermatolojik olarak test edilen YENİ OrkidSensitive, parfüm içermez ve cildinize karşı hassastır.Siz de sizi şaşırtacak bu yumuşaklığı denemek için YENİ OrkidSensitive’i keşfedin ve kendinizi şımartın.


Orkid




Penti ile Yaz

$
0
0
Bu yaz da, her yaz olduğu gibi sahiller Penti ile renklenecek. Hele de bu yılki Küba esintileri favorim oldu.

lansman

Biz hem yeni koleksiyonu görmek, hem de yaza merhaba demek için Duygu Şenyürek daveti ile Le Meridien Otel'in La Torre salonunda bir araya geldik. Yaz partisi havuz başında kutlanırdı zaten. Ama havalar böyle dengesiz gidince biraz serin bir gündü... Yine de güzel ikramlar ve eğlenceli müzikler eşliğinde biz çok güzel vakit geçirdik...

lansman

Bu yaz üzerimde yine Penti ürünlerini çok sık göreceksiniz...

lansman

Penti

Penti

Günübirlik Londra

$
0
0
Gitmem gitmem dediğim Londra'ya 3 ay sonra tekrar gitmek de "büyük lokma ye, büyük laf konuşma" sözünün tam yeri olmalı. Evet pek de hevesli olmadığımı daha önce Aysu ile Londra günlüklerimde yazmıştım. Ama bu kez Aslı " Keşke ben de gitseydim" deyince dayanamadık, hem Londra, hem Paris'i tek gezide birleştirdik. Londra Aslı için günübirlik yeterli olacağını düşündük ve rotamızı bu şekilde planladık.



Sabah erken saatlerde 8 gibi Atatürk Havalimanı'ndan THY ile Londra Heathrow Havalimanına uçtuk :) Saat farkının da avantajı ile yerel saat 10 gibi bavulumuzu almıştık ve Londra'yı keşfetmeye hazırdık.



Bu kez merkeze daha yakın bir havalimanına inmemizin avantajı vardı. Picadilly Line metro hattı ile merkeze rahat ve hızlı bir şekilde transfer olduk. Victoria Station'a da bavulumu emanet edince gezmeye hazırdık. Bavulumu bu noktaya bırakmaktaki sebebim akşam Paris'e bu noktadan gidecek olmam.



Aysu'da da yaptığım gibi ilk hedef BigBen'di. Victoria caddesi boyunca yürüyüp, önce Westminster Sarayı önüne geldik. Burada devasa Big Ben bizi bekliyordu.


Buradaki meşhur kırmızı telefon kulübeleriyle fotoğraf çekilmezsek olmazdı tabii.





Şubat ve Mayıs arası çok farklıydı insan potansiyeli. Bir önceki gidişimde meğer ne kadar rahat rahat gezdiğimi fark ettim. Hele de Westminster köprüsü iğne atsan yere düşmeyecek düzeyde :)



Neyse adım adım geçtik köprüden. Ara ara bir boşluk yakalayıp fotoğraf da çekildik ve ilerlemeye devam ettik, artık London Eye'a doğru gidebiliriz.


London Eye sırasını yine beklemedik, vaktimiz kısıtlıydı, zaten Aslı da ablası gibi Paris'te dönme dolaba binmeyi tercih etti.



Burada biraz banklarda dinlendikten sonra metro ile Tower Bridge'e gittik. Cafe Nero'da yine bir mola verdik. Ve ben detox diyetimi bozup 2 aydır hiç içmediğim kahveyi burada içtim :) Ve tabii ki Tower Bridge fotoğrafları çekildik...



Hadi gezmeye devam. Yine metroya atlayıp bu kez Covent Garden'a geçtik. Sokak eğlencesini, gösterilerini izledik. Aslı'nın çok da hoşuna gitti. Ayrılmak istemedi. Bilen bilir meşhur Laduree'den de bir limonlu cheesecake de alıp hem yedik hem izledik gösteriyi :)


Sırada görmeden dönmediğimiz oyuncakçılar var. 6 katlı Aysu'nun anlata anlata bitiremediği Hamleys, Aslı'nın kafasına öyle bir kazınmış ki "ne zaman gideceğiz" diye söylenip duruyordu. Ama önce Picadilly istayonunda indiğimiz için orada da çok beğendiğim hediyelik eşya ve oyuncak satan "Cool Britannia" isimli bir mağaza var. O da bence çok başarılı.



Ve yürüye yürüye, geze geze artık Hamleys'teyiz. Tabiki her katı inceledik. Tam 2 saat boyunca gezdik. Alışveriş yapmadan da olmaz tabi. Sepete ilk konan da bir Pony 'di :)


Biraz da Oxford Street boyunca yürüdük...

Hani hep korkarız nasıl olur da 5 yaşındaki bir çocukla yalnız seyahat edilir? Bunun yemeği, uykusu, tuvaleti, vs... Hiçbiri sorun olmadı. İnanın iki arkadaş gelsem arkadaşım daha uyumsuz olabilirdi... Gerçi hiç mızmızlanmaması beni tabi ki şaşırttı ama sonuçta ikimiz de çok mutlu gezdik. Hatta ben yoruldum ama acaba yorulur mu dediğim Aslı'm yorulmadı...:)

Artık Paris'e yolculuk saatimiz yaklaşıyordu. Bu yüzden önce Victoria Train Station'dan bavulumuzu almaya gittik. Sonra hemen Paris otobüsümüzün kalkacağı Victoria Coach Station'a gittik. Neden otobüs tercih ettim? Otobüs denizden nasıl geçti? Feribot mu yoksa tren mi bu işin sırrı? Uçak 1 saatte hızlı tren 2saat 15dk'da gidiyorken otobüs neden??? Hepsini tek tek yazacağım! 

Çok ama çok güzel ve yaşanılması gerekilen farklı bir deneyim  ""Otobüsle Paris"" bir sonraki postta... Bizi izlemeye devam edin :)

Dünya Süt Günü

$
0
0
Biliyor musunuz, her yıl 21-28 Mayıs haftası "Dünya Süt Haftası" olarak kutlanıyor, 21 Mayıs ise "Dünya Süt Günü". Bizim evde de 3 tane süt canavarı olunca coşkuyla kutlandı :)


Hele Aslı biberonla süt içtiği dönemi hatırlıyorum da (biberondan zor vazgeçirdik), bildiğiniz keyif yapıyordu, süt içmek onun için dünyadaki en önemli işti :) Şimdi de her sabah mutlaka, bazen de akşamları sütü severek içiyor, Aysu da öyle. Ama galiba sütü en çok seven babamız :)

Süt, doğanın bize sunduğu mucize besinlerden biri. Süt hakkında toplumu biliçlendirmek ve tüketimini artmasını teşvik etmek için her yıl 21 Mayıs "Dünya Süt Günü" olarak kutlanıyor.

Malesef ki verilere göre pek süt içmiyoruz. Gelişmiş ülkelere baktığımızda İrlanda, Finlandiya, İngiltere ve İspanya'da kişi başına içme sütü tüketimi 100 litrenin üzerinde, Fransa'da 68 litre, Yunanistan'da 65 litre düzeyindedir. Ülkemizde ise yıllık kişi başı süt tüketimi sadece 24 litre civarında. Bu da günlük yalnızca 66 grama denk geliyor, yani ayda yalnızca 5 bardak süt. 

Günde 2 bardak süt içmeyi ve içirtmeyi unutmayalım...

Süt hakkında merak ettiğiniz tüm sorularınız için de www.suthakkindahersey.com'u ziyaret edebilirsiniz...



OMO ile "Dışarıda Oyun Var"

$
0
0
Hepimiz yoğun iş temposunda tüm zamanımız koşuşturmakla geçiyor. Günlük koşuşturmada 24 saatin bile yetmediği bir zamanda yaşıyorken bizden ilgi bekleyen çocuklarımız da bundan nasiplerini alıyorlar. Hayatı bu kadar yoğun yaşıyorken bir de çocuklarımızı gözümüzün önünden ayırmamak, acaba şu an ne yapıyor stresini yaşamamak için onları sürekli bir kalıp içine sokuyoruz. Onların kendi başlarına dışarıda vakit geçirmesine imkan vermiyoruz. Zaten günün çoğunu okulda geçiren çocuklarımızı okul sonrası özel ders, bir takım kurslar ve kapalı alan etkinlikleri, biri ya da birileri ile kontrol altında tutup onları sosyalleştirmeye çalışıyoruz. Sonuç; büyük kontrolünde kurallar ve yaptırımlar içinde eve ya da kapalı alana mahkum edilmiş çocuklar. Hal böyle olunca onlar da ya internet, oyun gibi teknoloji bağımlısı ya da televizyon gibi ekran bağımlısı oluyorlar.
2004 yılından bu yana "kirlenmek güzeldir" felsefesiyle çocuk gelişimine katkıda bulunan OMO, bu kez dışarıya çıkmanın ve fiziksel aktivitede bulunmanın çocuklar için önemini vurguluyor. Farklı 10 ülkeden, 5-12 yaş aralığında çocuğa sahip 12000 ebeveyn arasında yaptığı araştırma sonuçları çok çarpıcı.

serbest oyun
OMO Global Çocuk ve Oyun araştırmasının sonuçlarına göre tüm dünyada çocukların açık havada oyun oynama süreleri giderek azalıyor ve oyun alışkanlıklarındaki dengesizlik artıyor. Kirlenmek Güzeldir Global Çocuk Gelişim Danışma Kurulu Başkanı Sir Ken Robinson ve Türkiye Danışmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan çocukların gelecekteki başarısının oyundaki dengeye bağlı olduğunu belirtiyor. Bu nedenle bırakalım çocuklar dışarıda oyun oynasın.

kirlenmek güzeldir

Biliyor musunuz mahkumların bile psikolojik olarak bir saatten fazla açık havada vakit geçirilmesine izin verilirken; yapılan araştırmada her on çocuktan altısı (%61) ortalama bir günde 1 saat ya da daha az süre dışarıda oyun oynamaktadır.

dışarıda oyun var

Aslında ebeveynlerimizin bilinçli olduğunu gösteriyor bu araştırma. Türkiye'deki ebeveynlerin %93'ü oyun oynamanın ileride çocuklarının çok yönlü yetişkinler olmalarını sağladığı fikrine katılıyor. %94'ü ise oyun oynama fırsatına sahip olmayan çocukların öğrenmede zorluk yaşayacağına inanıyor. Ama nedense teorikte bilineni, pratikte uygulamıyoruz.

Bunun 3 nedeni olduğunu söyledi Prof. Dr. Yankı Yazgan;
* Ebeveynlerin aşırı koruma içgüdüsü
*Çocukların ekran bağımlısı olması
*Çocukların yoğun programı (özel derler, spor ve sanat faaliyetleri, arkadaş doğum günleri)

dışarıda oyun var

Günümüzde çocuklar serbest zamanlarında açık havada oynamak için harcadıkları sürenin %50 fazlasını içeride, ekran başında oyun oynamak için harcıyor. Hatta 10 ebeveynden 9'u çocuklarının gerçek hayatta spor yapmak yerine sanal ortamda oyunlar oynamayı tercih ettiğini belirtiyor. Dışarıda arkadaşlarıyla oynanan futbol yerine, ekranda sanal ortamda  futbol oynamak gibi.

Oyun oynarken düşüp kalkmak, temel öğrenme becerisi kazandırır. Serbest kurgulanmamış oyunlar daha yaratıcı, işlevsel ve öğreticidirler. Çocuklar serbest olduklarında, problem çözme, karar verme, planlama, düşünce ve duygularını fark etme ve duruma uygun biçimde kontrol etme yeteneklerini daha etkili bir şekilde gösterebiliyorlar.

dışarıda oyun var

Diğer bir sorun da havalar soğukken dışarıda ne yapılabilir ki? Aslında biz yazın şanslı olan gruptayız. Kızlarım bütün yaz yazlık ortamda evin içine girmeden günü bitiriyorlar. Boya, hamur oynama aktivitelerini hep dışarıda bahçede yapıyor, anneanne ile toprak eşeleyip kendi sebzelerini ekip biçiyorlar :) Peki havalar soğuyup, İstanbul'a dönünce, okullar açılınca. Bu kez tek aktivitemiz hafta içi eve dönüş yolunda parka uğramak. Nasıl seviniyorlar. Bazen iş yoğunluğu, ödev yaptırma telaşı ya da hava çok soğuk "bugün park yok" diyoruz ya şimdi ne kadar yanlış yaptığımızı fark ettim. En azından soğuk dert olmamalı eğer çocuk istiyorsa daha korunaklı kıyafetler ile dışarıda oynayabilmeli. Hep denmez mi köyde yalın ayak çocuklar nasıl hasta olmuyorlar diye? Direnç meselesi. Bünyeyi nasıl alıştırırsak bize öyle hizmet eder. Madem öyle eğer kızlarım isterse kışın bile her gün park günü olacak bizde :) Şansım varken, kızlarım ekran bağımlısı ya da teknoloji bağımlısı olmamışken bunu koruyabilmek adına ben de bırakalım çocuklar dışarıda oynasın diyorum.

dışarıda oyun var

Bu araştırma sonuçlarına dikkat çekmek için çok da güzel ve düşündürücü bir reklam hazırlamış OMO. Ben ilk izleyişimde çok etkilendim...


OMO 28 Mayıs "Dünya Oyun Oynama Günü"nde 7'den 70'e herkesin katılabileceği Beşiktaş Abbasağa Parkı'nda etkinlikler düzenliyor ve tüm İstanbul halkını davet ediyor. Haydi siz de kapın çocuğunuzu ya da sadece kendiniz bu güzel şenliğe katılın... 28 Mayıs Cumartesi günü 11:00-19:00 saatleri arasındaki program ve etkinliğin olacağı yerleri içeren harita aşağıdaki gibi...

dünya oyun günü


Koşuyolu HassasAnne Çocuk Etkinlik ve Gelişim Merkezi ve hassasannedukkan.com Açılışı

$
0
0
Geçtiğimiz hafta  Koşuyolu Hassas Anne Etkinlik Merkezi’nin ve hassasannedukkan.com açılışı gerçekleşti. Arkadaşım Hassas Anne Ece'nin bu özel gününde yanında maalesef olamadım.

 Hassasanne.com internet sitesinde ebeveynlere yol gösterici yazıları aracılığıyla her gün binlerce anneye ulaşan blogger Hassas Anne Ece Kumkale tarafından, ilki Zekeriyaköy’de açılan Hassas Anne Çocuk Etkinlik ve Gelişim Merkezi’nin Koşuyolu şubesi yoğun bir ilgi varmış...

hassas anne

nebyandogal.com , tatlimo.com , tazemutfak.com, melekeli.com.tr ,mycey.com, makarnalutfen.com’un desteği ve Toles Etkinlik’in organizasyonu ile yapılan davette, Instagram’da bir yıldır satış yapan @HassasAnneDukkan’ın e-ticaret sitesi hassasannedukkan.com’un açılışı da duyuruldu. 

hassas anne etkinlik merkezi

Giyimden gıdaya, oyun malzemelerinden ekolojik ve sertifikalı organik ürünlere uzanan, çocuk dostu hassasiyeti ile seçilmiş ürün yelpazesiyle Türkiye’nin her yerine kargo ile ulaşım sağlayan dükkana Koşuyolu merkezden ve hassasannedukkan.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Zekeriyaköy adresindeki başarılı grafiğin ardından Anadolu Yakası’nın en keyifli semtlerinden biri olan Koşuyolu’nun yeşillikli sokaklarından birinde, sıcacık bir ev ortamı rahatlığında olan etkinlik ve gelişim merkezine ulaşım oldukça rahat. Burada şehrin gürültü ve stresinden uzakta çocuğunuzla birlikte kaliteli zaman geçirebilir, ebeveynlerin gelişimi ve farkındalık için eğitim ve seminerlerini takip edebilir, eğlenceli etkinliklere katılabilirsiniz. Ayrıca davet ve organizasyonlar ve doğum günü partileri için de iletişime geçebilirsiniz.

Hassas Anne Çocuk Etkinlik ve Gelişim Merkezi Koşuyolu’ndaki yeni mekanında çocukların zihinsel, duyusal ve fiziksel gelişimlerini desteklemek üzere kurgulanmış oyun grupları, duyusal oyun, bilimsel deney, ritim ve müzik, denge ve dikkat, yaratıcılık atölyeleri, anne-çocuk yoga ve zumba etkinlikleri, ebeveyn eğitimleri, seminerler, doğumgünleri, davetler ve lansmanlara ev sahipliği yapacak.

Koşuyolu Hassas Anne Çocuk Etkinlik ve Gelişim Merkezi hakkında bilgi almak için;
Tel: 0535 876 68 81
Adres: Ali Nazime Sok No:32 Koşuyolu, Kadıköy                  
hassasanneetkinlikmerkezi.com
@hassasanneetkinlikmerkezi

Viewing all 347 articles
Browse latest View live